29 Ocak 2016 Cuma

ETİKETİNDE 5 KURUŞ ETMEZ YAZIYOR TATLIM...

       Bir kadının en sevdiği şey vitrin de harika duran elbisenin gardırobunu süslemesidir. Kendisine yakışır mı yakışmaz mı hiç umurunda olmaz. Ona sahip olmak yeterli gibi hisseder. Bu alışkanlık her alana yayıldığında ciddi sorunlara yol açar. İkili ilişkiler de mesela. Korkunç bir durum.


O  G*T O DONA GİRMEZ...   

               Kendimize en uygun şeylere sahip olmak en mantıklısı gibi görünse de mantıksızlık bizim ruhumuzda var. Sevgili seçerken bile aynı hatalara düşmekte üstümüze yok. Her mal alınmaz, her malın iadesi de olmaz. Eliniz de patlar Allah muhafaza. Peki bunlar bizim umurumuzda mı tabi ki değil. Vitrinin ışıltısına aldanıp alıp eve götürdüğümüz ancak bir b*ka benzemeyen paçavra elbiseler gibi ilişkiler yaşıyoruz. O adam orada gayet iyi duruyordu ne halt yemeye alır götürürsün. Başkasının üzerin de muhteşem görünen her şey size yakışmaz. Bu karşı tarafın sizden daha kaliteli olduğu anlamına gelmez. Tencere kapak olmuşsa birileri Allah aşkına bu durumu bozmayın sonra o kapakları bize monte ediyorlar. 


            Biz daha çocukken annelerimiz sofra da masada nerede olduğu fark etmez düşürdüğümüz ekmek kırıntılarını toplatırlardı. Onları alıp yediğimiz de hep daha iyi bir insan olduğumuzu düşünür mutlu olurduk. Anasını satayım büyüdük hala kırıntı topluyoruz. Kalbimizi resmen aşk kırıntılarıyla beslemeye çalışıyoruz. Hata bizim mi değil elbet. Eğer o çocuk yaşta annemiz bize deseydi ki " Yere düşen kırıntıları toplayıp bir kenara koyun,bel ki karnı aç hayvanlar vardır onlar da nasiplensin" diye bugün aynen o hareketi yapıp mutlu oluyorduk. Belki de daha iyi bir insan. 


        İnsan kıçına dar gelen donu giyer mi ya? Bizim ki tam da bu durum. Dışardan bakınca hoş görünüyor olabilir ama gel de sen onu g*te sor bakalım seninle aynı fikirde mi? Onu aldık ya bir kere, kullanmadan asla vazgeçmeyiz. G*tün dili olsa da bir tokatlasa bizi artık. Bazı erkekler bizim kalbimize küçük gelir aynı don misali. Onları genişletemezsiniz,sıkar,rahatsız eder. Ya hiç almayacaksınız yada aldığınız yere aynen iade edeceksiniz. 


SON KULLANMA TARİHİNE DİKKAT


        Birini terk etmeden önce üzerine bir etiket yapıştırmak lazım aslında. Bizden sonra kimin hayatını mahvedecek ise  ona yardımcı olmak babında. Kaç derece de yıkanır,ne kadar dayanıklıdır,garantisi bitti mi,hala devam mı,geçirdiği hastalıklar nelerdir gibi çoğaltılabilir seçenekler eklenebilir. Hayır yani karşı tarafta alacağı malı bilsin değil mi,boşa vakit harcamasın. Topluma hizmet sevaptır arkadaşlar. 

     Son kullanma tarihine aman dikkat. onu yazmayı atlamayın. İçi pörsümüş artık kurtlanmaya yüz tutmuş tüm adamlardan uzak durun. Mazallah hayatınızı b*k ettiği yetmezmiş gibi bir de üstüne ruhunuzu da çürütür. Fiyatını asla atlamayın. Bu tür durumlarda sakın indirim kuponu kullanmaya da kalkmayın. 5 kuruşluk indirim için vaktinizi de kendinizi de harcamayın. Yok sa öyle bir harcanırsınız ki tozunuzu bulamayız. Malın ederi ne ise onu veriniz. Herkes hak ettiği kadar alsın sizden. Mutluluğun formülü bu gibi duruyor. Kesin teşhis olmamakla birlikte denenmeye açık olsa gerek.