14 Nisan 2016 Perşembe

SAÇMALAMA SEN ERKEKSİN...BÖLÜM 2

   Bir kızı bin kişi ister ama bir kişi alır derler. Halt etmişler bazen bin kişi ister bini birden alamaz. Çok istemekle alakalı olmayabiliyor bazen. Kıçını da yırtsa alamayacak tipler ve bir de kıçını bile yırtma gereği istemeyen yavşaklarla dolu etrafımız. Yani g*t bu her erkekte olmuyor demek ki.



ÇİÇEKLİ DON GİYECEK YAKINDA 

       Yazarken hikayenin kahramanı öküzün adını aleni olarak yazmayı çok isterdim aslında. Şimdi hakaret davası açsa bir de onunla mı uğraşacağız. Ciğeri beş kuruş etmez ama mahkeme mutlaka bana para cezası keser. Kuş kadar maaşı bir de onun götünü toplamak için gömeriz. 
       Sevgilinizin ailesi ile tanışmak size çok ciddi bir olay gibi görünebilir. Aslında tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. Artık o ilişkiden hayır beklemeyin. " Senden aileme bahsedeceğim "demenin Türkçesi  aynen şudur; " Ben seni siktir edemiyorum hayatımdan,götüm yemiyor,devreye ailemi sokuyorum". Bu ayakları yemeyin yerseniz de afiyet olsun yapacak bir şey yok.

         Bu anlatacağım yavşakla çok güzel giden bir ilişkimiz vardı. Her şey bu kadar yolunda olmaz aslında bir ilişki de. Ben de şaşırmadım değil. Benim gibi bir kız kavgasız gürültüsüz bir aşk yaşıyor. Her şey yolunda gidince benim ki kıvranmaya başladı. Önce bende kusur aramaya başladı. çok şükür bulamadı. İşine gelmedi tabi elini çabuk tutmazsa kendini benimle nikah masasında bulacaktı. Ben çırpınışlarını fark ettim elbette. Tecrübelerim asla yanılmadı. İlgi ve alaka geri plana atılmaya başladı. İki asker arkadaşına dönüştük neredeyse. Biraz daha devam etse g*tüne parmak atıp bağıra bağıra güleceğim. Kankayız ya ondan. Akıllı kadınız çok şükür karşıdan gelen blöfleri görüp gardımı aldım tabi ki. Ne yaparsa yapsın sevgilisi gibi davranmaktan asla vazgeçmedim. Neredeyse adam son nefesini verecekti. Öyle yıldı yani benden. Ne yapsa tutmadı evirdi olmadı çevirdi olmadı. Kendini psikolog kapısından toplayacaktık neredeyse. Şimdi keyifle anlatıyormuşum gibi gelmesin size. Soğuk savaş dönemi ciddi anlamda çok can sıkıcı ve vakit kaybıdır aslında. Erkekler sorunlu kadınları seviyorlar çünkü onları hayatlarından çıkarmak çok kolay oluyor. 

         Aileden bahsetme zamanı geldi çattı bence artık. Bu savaş nereye kadar öyle değil mi? Her zaman son noktaları kim koyar? "Aile" tabi ki. Çok etkili bir yöntemdir. Önce benim ailem bana çok düşkündür el bebek gül bebek büyüttüler der. açıklaması şu; " ben ailemi çok seviyorum seni onlar kadar sevmiyorum". Ailenin kendisiyle alakadar olamasıyla alakalı bir durum değil. Bu aynen şu demek;"Henüz kanatlanıp uçacak aşamada değilim. Tökezleyip düşme olasılığım çok yüksek erkek olma evresini de tamamlayamamışım. Bu kadın beni yer". Bu durumda mutlaka aileyle ilgili toplayabildiğiniz kadar bilgi toplayın yada onlarla tanışın. Ben tanıştım mesela. Bu tanışmada hayatımın şokunu yaşadım. Benim önümde oğlunu dizine yatırıp tüm sohbeti şuydu; " Bugün saçlarını yıka jöleden kazık gibi olmuş,çok aç mısın paşam,bugün çok yoruldun mu,üzerini niye kirlettin,en sevdiğin yemeği yaptım,çoraplarını çıkar kokuyor".  Neredeyse diyecek ki " iç çamaşırını da değiştir sana yeni çiçekli don aldım onu giy". İnanın benim sevgilime o don çok yakışırdı. Ne yaptın sen annecik yahu o erkek erkek. Senin küçük kız çocuğun değil. Ben yokmuşum gibi davranmalar nedir öyle. Kadın bana hareketleriyle aslında bir şey anlatmaya çalışıyor. " Oğlumla evime kadar gelmen bizim için sorun değil,biz seni her durumda görmezden geliyoruz.Bu eve gelin olacağını düşünüyorsan çok yanılıyorsun. Sen kimsin benim oğlumu elimden alacaksın kaltak. Zaten senin ananı da sevmezdim o da kaltaktı"gibi bir şey. 


SENİ SÜNNET EDENİN ALLAH BELASINI VERSİN

               Ne varsa kendi ailenizde var emin olun. Onların beğenmediği siz ve sizi yetiştiren anne aslında her şeyin en iyisini hak ediyor. Bir bardak su ikram etseydiniz bari. Bir kahve yapsanız ölür müydünüz? Misafir miyim kapılarında ki köpek miyim ben hiç anlamadım. Aslında kadının bir suçu yok sevgilim olacak o yavşakta bütün akşam annesinin dizinde yattı. Bir kalk değil mi ev de bir misafir var. Her şeyi geçtim ben senin sevgilinim. Bari benim önümde silkelen "ne yapıyorsun anne senin kızın değilim ben erkeğim"de. Öyle değil mi. Diyemez ama o da farkında değil çünkü. Erkek olma vasıflarından haberi bile yok. Hadi evde öğretmediler sokakta da mı öğrenmedin,hiç mi erkek ortamına girmedin hep mi ananın dizinde konakladın. Birinin sana okkalı bir tokat atıp " Saçmalama sen erkeksin"" demesi lazım.  Neyse hadi insanlık görevimi yerine getirmek için ben söyleyeyim bari. Belki de utanıyordur ha " sünnetçinin bir gözü kör dü ve eli de fazla titriyordu"demeye. Ne dersiniz? 

      

7 Nisan 2016 Perşembe

SAÇMALAMA SEN ERKEKSİN...BÖLÜM 1


  Nasıl çocuk yetiştirilir ben hiç bilmiyorum ancak nasıl yetiştirilmez işte onu çok iyi biliyorum. Hayatıma giren her insan da nasıl bir karakter olmamam gerektiğini öğrendim. Öğrenmenin yaşı yok demişler ya işte ben onların ağzını burnunu öpeceğim.



YOK SA SEN DE Mİ????

     " Yastık değiştirmekle kader değişmez" derdi büyüklerimiz. Bu hayattan öğrendiğim ve herkesin öğrenmesi gereken en önemli şeyin bu olacağını tahmin bile edemezdim. Bunun yanında ilave olarak şunu da ekleyelim " Gelen gideni aratır". Bu iki özenle kurulmuş cümle benim resmen hayat felsefem olmaya aday. Bunlarla yatıp kalkıyorum. 
      Tarih en çok benim hayatımda tekerrür ediyor diye bir saplantım yok. Etrafımda ki herkes neredeyse aynı durumda. İlk sevgilimi hatırlıyorum böyle babayiğit delikanlı bir adamdı. Hani böyle sahiplenici bundan ev erkeği olur dersiniz ya sizi bile aslan gibi kükrer. Tabi yıllarca ben öyle gördüm meğerse bildiğin tırt. Hatta yavşak bile diyebiliriz. Siz bolca söyleyin benim hiççç zoruma gitmez. Sadece bir iki defa annesinin yanında gördüm kendisini yemin ediyorum neredeyse annesinin eteğini kaldırıp oraya saklanacaktı. Öyle savunmasızdı ki. Ben gördüklerime inanamadım.Hayır yani anlamıyorum koskaca adam olmuşsun akademik eğitim alıyorsun senin ne işin var o eteğin altında. Bütün gün orada burada erkek gibi konuşuyordun ne oldu ki şimdi. Annesi oturup altını bağlasa beni bir de ayağında salla der. O gün dedim ki Allahım şu yer yarılsa da ben de içine girsem bir daha da çıkmasam oralardan. Öyle bir işkence o manzarayı seyretmek. Lan ben seni çocuklarımın babası olarak hayal etmiştim meğerse benim koca adayım kayın babammış. Adam bütün hayatımızı planlamış neredeyse. yalnız içine beni koymayı unutmuş. Ben de onların oğulcuklarna koydum gitti. Marje'nin çilesi burada kök saldı ve hızla büyüme gösterdi. 

       Akıllı olmak bazen işe yaramıyor. Aklına en çok güvenen ben en büyük darbeleri alan yine ben. 
Bundan sonra hikayem burada bitmiyor benim hikayelerim aslında şimdi başlıyor. Yok sa sen demi? sorusunu hayatımda kaç defa sordum hatırlamıyorum. Yanılgılarım o kadar çok ki. İyi ki varlar diyorum şimdi. Çünkü yazmak için benim bu malzemelere çok ihtiyacım var. 

BURALAR SENİ BOZAR ÇOCUK

        Birçok sohbette kızlara sorulan popüler bir soru var " Bebek gibi kızsın o maço da ne buluyorsun?" Kendimce cevap vereceğim ama biliyorum ki hepinizin ortak cevabı olacak. O sizin maço dediğiniz adamlar var ya hah işte onlara biz " ADAM" diyoruz. Bunun için çok geçerli sebeplerimiz var. Bakışlarıyla konuşur onlar. Çok yüksekten atıp da sonra altında ezildikleri söylemleri yoktur. Laf ağızlarından bir kere çıkar ve aynen uygulanır. Ben de hayatı bu kadar tecrübe etmeden önce bu karakterleri hayatımda görmek istemiyordum. Ama artık büyüdük ve bir erkek nasıl olur onu yediğimiz oğlancık kazıklarından öğrendik. O yüzden sadece erkek gibi görünüyorsanız etrafımızdan uzak durun çünkü bizim buralar sizi bozar. Bir gün kafanıza bir peruk geçirip kadınlar hamamında bulabilirsiniz kendinizi. 

Bir erkek nasıl olmaz bölüm 2 de yeni bir karakterle devam edecek.
                                                                                                

                                                                                 MARJE :))))