9 Temmuz 2015 Perşembe

SENİ ÖZLEDİM DEMEK YERİNE BOL BOL KÜFÜR EDİYORUM...

    Ben ne zaman bu kadar arsız oldum bilmiyorum diyemiyorum. Biliyorum çünkü ve bildiğim her şey o kadar ağır o kadar can yakıyor ki bazen anlatacak mecalim olmuyor. Duygularımı terk ettiğim günden bu yana mutluyum ama çok yalnızım. Küstah ruhuma yenik düştüğüm bir hayat yaşayıp geride bıraktıklarımın mutluluklarını alkışlıyorum. Zor ama bir süre sonra alışkanlık yapıyor. Sırada ki gelsin diyorum.

SEN BENİM KALEMİMİN UCUNDASIN YA BEN?

       Sana geldiğim o günü hatırladım da bugün. Yine acıdı be canım. Biri öpse de geçse dedim içimden. Sonra kendim öptüm her zaman ki gibi. Acılarımı tam alınından. Acı dediysem yanlış anlaşılmasın geberip gitmiyorum buralarda. Ölüyorum , nefes alamıyorum desem de yalan. Garip bir ruh hali aslında içinden çıkamıyorum. Sızı var içimde nerede olduğu belli değil. Benim üzüntülerim de sanırım bir şehrin en kalabalık caddesinde kime adres soracağını bilemeden debelenmeye benziyor. Evimde kutulayıp kaldırdığım anılarımın tozunu bile alamıyorum. Orada çürüyüp kokana kadar dokunamam sanırım. Her an bir şey geçecek elime alıp götürecek beni diye korkuyorum. Hem çok özlüyorum o günleri hem de tekrar yaşamaktan kaçıyorum. Kaç kişi yaşadığı aşkın cenaze törenine katılmıştır ki? Saçma bir soru değil mi çünkü bir çoğumuz katıldık ve sonsuzluğa uğurladık. Her şeyi unutuyorum bazen ama nedense tarihleri hiç unutamıyorum. Evimde takvimim bile yok benim hatta kolumda saatim. Zamanım yok benim çünkü. Yaşımı bile hesaplamıyorum unutmaya çalışıyorum. Her doğum günümde bu yaşlarımda yapacağımız hayallerimiz geliyor aklıma. İnsan doğduğu günde ağlar mı? Ben çocuk gibi ağlıyorum. Her yeni yıl dileğimdin aslında sen benim hiç kabul olmayan. Saat tam 00:00 da yanında olmayı mı beceremedim de hala arkandan bakıyorum. Ama gidişine hasta oldum bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Arkadan bakınca çok yakışıklısın bunu hiç söylemiş miydim? Türk filmi gibiydi ayrılığımız yağmurun altında sokak ortasında alnımdan öpüp arkana bakmadan kaçışın var ya işte tam o sahneye bitiyorum. Defalarca izlesem bıkmam biliyor musun? Hiç bu kadar gerçek değildi yaşadıklarımız. Gidişin tam bir efsane oldu benim için. Artık yağmurlu havalarda gezmiyorum sokaklarda alnımın tam ortasından bir ateş çıkıyor. Bir öpücük altı üstü deme belki de ilk defa bu kadar içten öptün beni. Ben o zaman anladım zaten bir daha dönmeyeceğini. Arkana baksaydın keşke son bir kere baksaydın da arkandan çektiğim hareketi görebilseydin. Ben bile utandım yaparken ama sana çok yakıştı. Sana geldiğim ilk günle son gün arasında hiç fark yok benim tarafımda. Gelirken de seviyordum giderken de. Ama senin için öyle değil sanırım ben gelirken sen ruh eşimdin şimdi bir fahişenin eşisin. Senin de durumun zor biliyorum benden sonra bir ucubenin kollarında uyanmak ne kadar zor gelmiştir sana. Zevksizliğini zirvede bırakmalısın bence. 

          Sana buradan oturup da akıl vermek çok da işime gelmiyor aslında. Mutsuzluktan kahrol istiyorum çünkü. Bu beni ne kadar rahatlatır bilmiyorum inan. Mutlu olacağım kesin ama. Bazen seni ağda salonunda hayal ediyorum bağıra bağıra tüm vücudunda ki kılları aldırdığını filan. Nasıl zevk alıyorum sen bağırdıkça anlatamam. İnsanlar uyumadan önce koyun sayıyorlar ya ben seni atlatıyorum çitlerin üzerinden. Öküzsün filan ama koyundan daha iyi atlıyorsun çitleri. Ben hep tahmin ediyordum zaten hayvanlığın senin ruhunda olduğunu. Sıkma canını ya sen böyle de prim yaparsın. Hayvan sever biriyle mutlu mesut yaşarsın işte. Duygularınız karşılıklı demek ki. Ruh eşi deniyor buna kısaca. 

           Bu hep böyle oluyor işte sen geliyorsun aklıma biran duygusala başlıyorum yazmaya başlayınca da sinirlerim tepeme çıkıyor. Yaptığı hangi d*mb*kl*ğ* anlatsam acaba diyorum. Aslında ne kadar şerefsiz olduğunu herkese haykırmak istiyorum sonra " yapma bee kıyma,Allah vurmuş bir de sen vurma"diyorum. 

          SENİN BEŞ KURUŞ ETMEYEN KALBİNİ EŞŞEKLER S*KS*N

        Eros işte bu aklı bir karış havada. Daha oku nereye atacağını bilmeyen sersem bir tanrı. Bizde bu beceriksiz tanrının zayiatı. Bok vardı sanki doğru kişiye fırlatsana şu zıkkımı. Ben mecbur muyum senin her haltını çekmeye,her defasında sana inanmaya. 
        Suçlayacak Eros kalmıştı onu da yaptım sayende. Eserinle gurur duyabilirsin geri zekalı. Ben senin o sebepsiz gidişine sok*yım. Ne kadar planlı programlı ibnelik yapabilen bir piç çıktın sen ben anlamadım ki. Bana her dönüşüne inandım bu nasıl rol kesmek bilemedim. Son defa gelişini hatırlıyorum bak şimdi ayrılığımızdan bir yıl sonra. Bana hasretle sarılıp sonra aşkını haykırmıştın. Bu defa tamam pişman oldu dedim yoksa bir insan 18 saat yolu niye gelsin sevmediği biri için. "Hayatım boyunca tek hayalim seninle evlenmekti" dedin. Dünyalar benim olmuştu " bu aşkta çok çile çektim ama bu defa değecek sanırım" diye düşündüm. Bir de ben deniz salak Marje seni son kez uğurlamaya geldim. "Nasılsa artık yeniden benim". Hemen evlilik hazırlıklarına başlamalıyım diye planlar yaptım. Önce günler geçti,sonra haftalar sonra da aylar. " Seni seviyorum" mesajlarından başka paylaşımımız yok. En son bir mesaj attı bana " Seni öyle çok seviyorum ki,yokluğuna dayanamıyorum,aynı şehirde olmak bile yetiyordu,keşke gitmeseydin de aynı havayı solusaydık". Havalara uçtum nasıl mutluyum ama. Bu arada ayrıldığımız için benim facebook da filan ekli değil bu ibne. Çok merak ettim " şeytan diyor ki aç karıştır". Normalde çok yaparım bunu ama bu mala fazla güvendiğimden pek yapmadım. Açtım sayfasını ve gördüğüme inanamadım. Daha dün akşam bana aşk mesajı atan bu pezevenk bu değil miydi? Şimdi karşımda nişanlısıyla boy boy fotoğrafları duruyor. Şimdi bu yavşak değil de nedir. Neyin intikamı bu. Babamın parasıyla hediye aldığım için kendisine ayrılmıştık oysa. Sonra anladım ki daha iyi hediyeler alabilecek bir kaltak bulmuş kendine. Bana gelince gururlu ayakları daha iyi bir salak bulunca ortalık orospusu olabilen bir ibne işte. Aylar sonra da bana düğünden bir kare fotoğraf attılar onlar da soğudu bende. 
           Hep böyle oluyor işte anılarımı yazayım derken kafam nerelere gidiyor. Bu adama ben nasıl aşk sözleri yazabilirim ki? Tüm Türkiye onun suratına tükürsün istiyorum. Hatta taşlanarak mı öldürülse ha olmaz mı? Bir babayiğitte çıkıp demiyor ki " ben onu gebertirim". Herkes mi bu kadar umursamaz. Aman ne yapayım kimsenin yapamadığını ben yapıyorum işte bol bol küfür ediyorum ona. İnşallah her küfürümde bir yerleri kaşınır da sürtecek yer bulamaz. Amin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder