Şu kadın milletinin kaynana dedikodusundan inanın bıktım usandım artık.Anlattılar anlattılar bitiremediler. Aralarında bazen çığlık atıp sonra yere düşüp bayılma numarası yapmak istiyorum. Yerler mi bilmiyorum ama denemekte fayda var.
PORTAKAL FANTEZİSİ
Şimdi ben bu kadın milletinin dedikodusunu yapıyorum ama tamamen kıskançlığımdan. Bir türlü o müstakbel eşim diyebileceğim kör ve topalı bulamadığım için bir kaynanam da olamadı. Bazen diyorum ki iyi ki de olmadı adayları babamın yanına götüremeden kaynana engeline takılan ben acaba evlenseydim ne yapardım.
Bir dönem " gel seni annemle tanıştırayım" modası vardı. Hala var mı hiç bilmiyorum uzun zamandır duymadım. Sanırım değişti o işler artık. Kızlar getiriyorlar artık eve. Neyse erkekleri çok ezmeyeceğim bugün çünkü benim derdim onların anneleri. Sevgilinin kara borsa olmadığı dönem de benim de her genç kız gibi bir sevgilim vardı. Öyle çok ciddi düşünülecek bir yaşta değilim. Hayat benim için oyun parkı. On yedi yaşında filanım. Her şeye uyuz olan kız durumunda, ergenliğini tamamlamamış hala ayna karşısında sivilce sıktığım fena yıllar yani. Erkek arkadaşım artık hangi akla hizmet ettiyse beni ailesiyle tanıştırmak istediğini söyledi. Önce korktum tabi böyle gazozlara atılan ilaç hikayeleriyle büyüdüğüm için. Bir tarafımda git diyor ne olacak sanki götü başı dağıtacak değiliz ya. Biraz naza çekeyim nasılsa bir karar vereceğim bari karara kadar bu durumu değerlendireyim dedim. Anam ben de bir naz bir niyaz tanınmayacak haldeyim. Hükümsüzüm resmen. Baktım ki sevgilim bu durumdan pek bir rahatsız. Bazı geri zekalı arkadaşlarım da bana" biri seni ailesiyle tanıştırmak istiyorsa evlenme teklif edecektir "dedi.Ben de inandım malım ya . Şimdi o arkadaşlarımın hepsi evli bense sahip olamadığım kaynanamın dedikodusunun peşindeyim. Madem evleneceğiz gitmeye karar verdim. Kocayı buldun kaçırma marje diyorum kendi kendime birde doldurmuş ya beni çok akıllı arkadaşlar beni. Tabi yanımda sevgilim aklımda ilaçlı gazoz var. Valla bak çok abartısız söylüyorum bunları hatta o zamanlar sevgili annem gittiğiniz yerde sakın portakal yemeyin derdi. Neymiş efendim içine ilaç enjekte ediliyormuş. fantezilere bak yarabbim. İnandık tabi bu yaşa geldim gittiğim evde portakal yemedim. Belki de yiyecektik yani şimdi düşününce bilemedim. Acaba ondan mı durumumuz vahim.
AL OĞLUNU MÜNASİP BİR YERE.....
O kara gün geldi çattı. Ben tabi sanki sevgilimin annesiyle tanışmaya değil onunla bara eğlenmeye gidiyorum. O telaşla ne bulduysam giymişim. Güzel olacağım aklım sıra. Nerede güzellik bildiğin akşam masaya servise çıkacağım. Suratımda ki makyaj malzemesiyle normal bir insan rahat bir haftasını geçirir. Neyse o karşılaşma gerçekleşti sempatik olacağım diye ağzımı ayırmışım bir türlü kapanmıyor. Kadın gözünü dikmiş üzerime az sonra beni tek lokmada yiyecek. Arada bir oğluna bakıp bakıp kafa sallıyor " nereden getirdin bu yollozu" der gibi. Şeytan diyor ki " unut sevgilinin annesi olduğunu yabancı biri gibi davran". Şimdi şeytanda işi biliyor ben onu yabancı olarak düşünsem oracıkta gırtlağına yapışıp haddini bildireceğim. Şeytan bile beni gaza getirmekle meşgul. Çok şükür yemek saati geldi heyecandan yemek yemeden çıkmıştım evden. oturduğumuz oda da sessizlik olsun istemiyordum. Karnımın sesini duymasınlar diye her sessiz anda ne kadar saçma şey varsa anlattım. Kadın beni mutfağa yardıma çağırdı öyle mutluyum ki yemek yiyebileceğim için. Mutfağa geçtik ki ne yemek var ne de başka bir şey. Önüme koydu bir kilo soğanı bunları soyup doğra dedi. Yahu tamam soyayım da ben niye doğruyorum kaltak karı. Bu içimden geçen tabi. Aldım soğanları ama nasıl bir acı o ya gözlerimden yaşlar akıyor aktıkça makyajım da beraber. Soğanın üstüne rimelim aktı simsiyah kadın görmeden nasıl temizleyeceğimi bilemedim. Hayatımda ilk defa bir kaynana gördüm hatta adayı buydu kendisi olsa ne işkenceler ederdi bana. Yemekten sonra bir de mutfak temizledim utanmasa yaz temizliğini de bana yaptıracaktı. o Gün oracıkta karar verdim ben annesi olmayan biriyle evlenmeliydim. Eve dönmeden önce öpüşüp vedalaştık insanın kendi celladına sarılması nasıl bir duyguymuş onu da öğrendim. Kadın beni sarmadı tabi ben yalakalığımdan sarıldım. Kulağına eğilip " al oğlunu çıkardığın yere sok" diyesim geldi. Hatta şuan yazarken bile canım çekti. Karşımda olsa neler söylerdim Allah bilir. Bu benim ilk kaynana tecrübemdi son da olmadı zaten. Evlenmemeye devam edersem bir tanesiyle değil birçok kaynana hikayem olacak sanırım. Allah'ım bırak oğlunu sen beni kaynanama bağışla.Amin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder